31 Ocak 2017 Salı

Dikkat! Bilinçaltınıza İniyoruz

Kokoloji kişilik testi, psikoloji ile ilgilenen iki profesör tarafından(Isamu Saito,Tadahiko Nagao) geliştirilmiş olup, bir nevi kendini tanımanın yoludur. Bu yazımızda sizlere kokoloji örnekleri sunarak kendinizi keşfetmenize yardımcı olacağız. Bunun için yapmanız gereken şeyler; aklınıza gelen ilk cevabı söyleyin ve kendinize kesinlikle dürüst davranın. O zaman haydi başlayalım:

Soru 1 : Külkedisi

Külkedisi masalını bilmeyen yoktur. Şimdi bu masalın meşhur sahnelerini hatırlayın ve sizi en çok etkileyen sahnesini aşağıdaki seçeneklerden seçin.
A) Üvey annesi ve kardeşlerinden zulüm gören Külkedisi’nin halleri.
B) İyilik perisinin gelip, Külkedisi’ni baloya hazırlaması.
C) Külkedisi’nin ayakkabısını merdivenlerde düşürmesi.
D) Prens’in külkedisini bulup, ayakkabısını giydirmesi.

Yanıt 1

A) Eğer Külkedisi’nin eziyete uğradığı sahneler sizi çok etkilediyse; bu durum kendinizi başkalarından üstün gördüğünüzü açıklar. Evet, bu sahnede acıma duygunuzdan ötürü etkilendiğinizi zannettiniz. Ama bilinçaltınız, acıma duygunuzdan çok insanlara tepeden baktığınızı ve büyüklendiğinizi işaret etmiş oldu.
B) Sizin tek bir probleminiz var: Büyük ya da küçük olsun bütün sorunları görmezden geliyorsunuz. Sorunlardan kaçmaktansa çözüm odaklı hareket ederek, onlardan kurtulun.Yani artık bazı şeylerden kaçmayın!Ve acilen plansız yaşamaktan vazgeçin.
C) Bu cevap; sizin başkalarına muhtaç bir yaşam sürdürdüğünüzü gösteriyor. İlla ki problemlerinizi çözmek için birisi ya da birileri olmalı yanınızda. Siz siz olun sakın unutmayın:Külkedisi ayakkabısını unuttuğunda ona o ayakkabıyı getiren bir prens vardı, evet. Ama hayat şartları prensin sizi bulmasına izin vermeyebilir. Yani problemlerinizi başkasının çözmesini beklemeyin. Kimseye muhtaç değilsiniz.
D) Basit ve sıradan şeyler sizi mutlu etmeye yetiyor hatta artıyor. Hayattan istekleriniz: Sıradan bir iş,sıradan bir aile,mutluluğu doruklarda yaşayacağınız küçük bir ev…Ne kadar güzel, mutluluk sizin diğer adınız!

Soru 2 : Doğum Günü

Bugün sizin doğum gününüz  ve kutlamak için çok heyecanlısınız. Kimse unutmamış bu özel gününüzü, tebrikler alıyorsunuz.Ve  evinize bir hediye paketi geliyor.Bu paket şimdiye dek aldığınız en güzel hediye.Peki sorumuz şu: Bu büyük paketi size kim göndermiş olabilir? (Tanıdığınız biri olmalı)

Yanıt 2

Cevap olarak vermiş olduğunuz isim; size daha fazla şefkat ve ilgi göstermesini istediğiniz kişidir. Ve ona uzaktan uzağa hayranlık duyuyorsunuz, hep ama hep onunla olmak, onunla konuşmak, dertleşmek, her şeyinizi onunla paylaşmak istiyorsunuz. Peki neden şimdi ilk adımı siz atmayasınız?

Soru 3 : Issız Bir Yol

Issız bir yolda yürüdüğünüzü hayal edin. Simsiyah bir evrak çantası yerde öylece duruyor. Çantaya doğru yavaşça yürüyorsunuz ve amacınız sadece sahibinin adını ve telefon numarası bulmak. Çantayı açtınız ve içinden yüklü miktarda bir tomar para var. Bu olaya vereceğiniz tepkiyi aşağıdan seçiniz.
A) Bugün şanslı günümdeyim, bu bana gönderilmiş bir hediye olmalı.
B) Eyvah! Ben şimdi ne yapacağım? Çok korkuyorum.
C) Sakin ol ve düşün! Uzunca düşün hem de.
issiz-yol-500-x-312

Yanıt 3

Hangi şıkkı seçmiş olursanız olun; hiç beklemediğiniz bir anda hiç beklemediğiniz birisinden aşk teklifi aldığınızda verdiğiniz tepkiye eştir.

Soru 4 : Mağarada Bir Yarasa

Derin ve ürkücü bir mağarada tek başınıza kaybolduğunuzu hayal edin.Bu mağaradan bir şekilde çıkmak zorundasınız ve bunun için sürekli yürüyüp duruyorsunuz.Aniden bir anda yarasa uçarak yanınıza geldi, kulağınıza bir şeyler fısıldadı. Peki yarasa size ne söyledi?
A) Çıkış yolunu burada benden başka bilen yok.
B) Sana yardımcı olacağım haydi peşimden gel.
C) Buradan kimse çıkamadı, sen de çıkamayacaksın.
D) Yürümeye devam etmelisin, asla pes etme!

Yanıt 4

A) Her şeyin en iyisini sen biliyorsun, en mükemmel sensin. Artık bu tarz düşüncelerden vazgeçmelisin. Çünkü etrafındaki birçok insan, sana her şeye burnunu sokan insan gözüyle bakıyor. Belki sen art niyetle yaklaşmıyorsun; ama insanlara gereğinden fazla müdahele ettiğin için dışarıdan bu şekilde görünüyorsun. Tabii insanların ne düşündüğü senin için ne kadar önemli? Bunu sorgulamak gerek.
B) Yardımseverliğinizle ve kalbinizin güzelliğiyle insanları kendinize hayran bırakıyorsunuz. Herkesin hayatında bir adet “siz” olmalı.
C) Başkaları mutsuz olduğunda sizin mutluluk duygunuz artıyor. Birisi ağlarken içinizden gülüp, eğleniyorsunuz. Düşen birini görseniz bir tekme de siz atmak istiyorsunuz. Ama bunu yapmayın. İnsan ilişkilerinde bu denli fesat olmayın. Mutlu olduğunuzu zannederken; kendinizi bir anda yalnız ve mutsuz biri olarak bulursunuz. Bizden söylemesi!
D) Dışarıdan insanlara yardım etmiyormuş gibi görünüyorsunuz ancak işin iç yüzü öyle değil. Siz karşınızdaki insanların sorunlarını yine onların halletmesini istiyorsunuz. Hatta bunun için onları daima cesaretlendiriyorsunuz.

Soru 5 : Bugün Psikolog Sensin!

Bugün, dünyadaki en iyi psikolog sizsiniz. Ve şu anda hastalarınıza terapi yaptığınız muayenehanedesiniz. Şimdi bize orayı betimleyin. Nasıl bir yer?

Yanıt 5

Hayal ettiğiniz ortam; sizin şu anda olmak istediğiniz yerdir.

Soru 6 : Metrodaki Boş Koltuk

Kalabalık bir metroya  bindiğinizi hayal edin. İçeri girdiğiniz andan itibaren oturan insanlara bakıyorsunuz ve tutunduğunuz yerde hayatta kalmaya çalışıyorsunuz. Canınıza tak ettiği anda hemen yanınızdaki koltuğun boşaldığını fark ediyorsunuz.Tam adım atacaksınız ve oturacaksınız ki, birisinin koltuğa doğru yöneldiğini gördünüz.Şimdi aşağıdaki seçeneklerden tepkinizi seçiniz.
A) Başka bir seçenek olamaz, oraya ben oturacağım.
B) Önce etrafıma bakarım, öyle hemen oturamam.
C) Bence o oturmalı, ben ayakta da giderim.
D) Orayı terk edip, başka bir tarafa geçerim.

Yanıt 6

A) İsteklerinizin gerçekleşmesi uğruna yapmayacağınız şey yok!  Siz bir şey isterseniz onu alırsınız. Hatta yeter ki kalbiniz kırılmasın; ama siz herkesinkini kırmaya şimdiden hazırsınız! Çevrendekiler bu huyunuzdan ötürü sizden uzaklaşmayı düşünebilirler.Bizden söylemesi!
B) Bir karar alırken mutlaka en az 5 kişiye danışıyorsunuz. Tabii ki farklı görüşleri dikkate almak iyidir; ancak siz çok fazla düşünüyorsunuz ve herkesin önerisine uymaya çalışıyorsunuz. Sonra da kendinizi sorguluyorsunuz, başkalarını değil.
C) “İnsanlar arkamdan ne der? Aman ben hep uyumlu olayım. İnsanlar beni sevsin. Ben hep iyi görüneyim.” Sizin tek derdiniz kendi içinizdeki bu konuşmalarınız. İyi olmakla saf olmayı birbirinden ayırma vakti geldi. Hakkınızı bir an önce savunmaya başlasanız fena olmaz. Yoksa bu gidişle daha çok tutunacak yer ararsınız.
D) Karşı cinsle tanışmaktan bu denli korkmayın. Çevrenizdekiler bile sizi yeni birisiyle tanıştırmaktan çekiniyor. Yapmayın bu kadar, gerek yok!

Sizler de çevrenizdeki insanlara bu testleri yaparak;hem eğlenceli vakit geçirmiş olursunuz hem de karşınızdakini daha iyi tanıma fırsatı bulursunuz. Bizden söylemesi! 

Reyting Nasıl Ölçülür?

Her gün izlediğimiz, bazen başından kalkamadığımız, yeri geldiğinde saatlerimizi harcadığımız, kısacası hayatımızın bir parçası olmuş olan televizyon programlarının, bazen reyting kurbanı olduğunu öğreniyoruz. İşte tam o sırada şu soruları sormaktan kendimizi alamıyoruz: Kime göre-neye göre? Bu dizi nasıl biter? Bu nasıl bir sistem? Reyting ne demek?..İşte bizler de bu yazımızda,siz değerli okurlarımızın sorularını cevaplamak istiyoruz.
Reyting, peoplemeter adlı bir cihazla ,televizyondaki bir kanalın hangi sürelerde ne kadar izlendiğini ölçen bir sistemdir.Peki sizce, hepimizin evinde bu cihaz takılı mı? Maalesef hayır. Son yapılan araştırma istatistiklerine göre Reyting ölçen bu alet Türkiye’de sadece 2200 adet vardır. Ve bu kişilerden hiç kimsenin, bu aletten haberi yoktur. Yani o çok sevdiğiniz dizinin bitmesindeki başlıca sebep, 2200 adreste gizlenmiş olan peoplemeterdır. Reytinge başka bir deyişle, ilk kez AGB tarafından 1988 yılında yapılmış izlenme oranı demekteyiz. Ve bu oran, izlemiş olduğumuz kanalın, belli bir zaman aralığında toplam seyirciden almış olduğu payı temsil eder.

AB, ABC1, TOTAL ve Share Ne Demek?


Yukarıda verdiğimiz listede AB, ABC1, TOTAL ve Share gibi isimlerini görmekteyiz. Şimdi de bunları açıklayalım: Ölçüm yapılırken reyting, gruplara(AB,ABC1,TOTAL) ayrılmaktadır. Ve bu gruplar oluşturulurken; ailedeki eğitim,meslek gibi statülere bakılmaktadır. Eğer bir ailenin eğitimi, ekonomik geliri üst düzeyse, AB grubunu oluşmaktadırlar. AB grubunun en önemli özelliği, reklamcıları kendilerine rahatça çekmeleridir. Ciddi paraları bu grupta başarılı olan programlara vermektedirler. ABC1 ise; ailenin eğitim seviyesinin, sosyo-ekonomik durumunun biraz daha düşük olduğunu gösterir. Total dediğimiz grup ise; AB ve ABC1 gruplarının toplanmasından elde edilen ölçümdür.Bu ölçümler yapılırken, il il ekonomik düzey,eğitim ,mesleklerindeki seviye gibi çeşitli istatistiklerle hareket edilmektedir. Ve bu sayede reyting ölçerken,reytingi gruplara bölmek, kolaylaşmış oluyor.
Share ise, reyting cihazı bulunan (peoplemeter) açık televizyonların kaç tanesinde o programın izlendiğine bakar. Bunu küçük bir örnekle açıklamak gerekirse; elimizde 500 adet televizyon olduğunu düşünelim. Ve bunların 50 tanesinde aynı program izlendiğini varsayalım. İşte bunun share değeri 50/500’den %10 olur.
Her ne kadar reyting sistemi dünyada olduğu gibi ülkemizde de çokça eleştirilse de; uzun yıllar boyunca bu şekilde ölçüm yapılacak gibi duruyor. Siz siz olun, reytingin bu denli kölesi olup, hiçbir programın gereksiz bağımlısı olmayın. Çünkü o çok sevdiğiniz program biter, yerine peoplemeter ile savaşmaya yenileri gelir. 

Eski Türkler’de Yılbaşı Kutlamaları

Aralık bitiyor. 2016 yavaş yavaş sona eriyor. Yepyeni bir yıl geliyor.
Yeni yıl yaklaşırken ülkemizde “Noel kutlanmalı-kutlanmamalı” şeklindeki tartışmaların da arttığını hatırlayın sevgili okurlarım. Her yıl şahit olduğumuz bir durumdur bu. Bir grup, yeni yıla girerken eğlenmeyi ve kutlamayı tercih eder; diğer grup, Türkiye’de Noel kutlamalarının olmaması gerektiğini belirtip Türklere özgü olmayan şeylerin niçin Türkiye’de yapıldığını eleştirir. Ben de bu tartışmadan yola çıkarak sizlere, Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ’ın Noel ve yılbaşı kutlamalarının Orta Asya Türklerine dayanan bir gelenek olduğuna dair açıklamalarından bahsedeceğim.


1) Noel Bayramı

Eski Türkler’de “Yeniden Doğuş-Çam Bayramı” olarak kutlanırdı.Orta Asya’dan Batı’ya yapılan Türk göçleri yoluyla, bu bayram Batı’ya geçer. Sonra Hz.İsa’nın doğumu ile ilişkilendirilip “Noel” adıyla kutlanır. Ülkemizde ise “Yılbaşı” adıyla bilinir.

2) Nardugan

Noel’in eski ismi ‘Nardugan’dır. Türk inançlarına göre, gecelerin kısalıp gündüzlerin uzamaya başladığı 22 Aralık’ta gece ile gündüz savaşır. Gün, geceyi yendiğinde güneşin yeniden doğuşu kutlanır. Ve ‘Nardugan’ denir. Nargüneştugan ise doğan anlamında kullanılmıştır. Türklergüneşin zaferini ve yeniden doğuşunu, büyük şenliklerle ‘Akçam Ağacı’ altında kutlarlardı.

3) Akçam Ağacı

Türkler; tek tanrılı inanışlarına geçmeden önce yeryüzünün ortasında olan ve yerin göbeği sayılan bir ağaç. Bu ağacın tepesi, gökyüzünde oturan tanrı Ülgen’in(İnsanları korur, sakallıdır, kaftan giyer, gece ile gündüzü ve güneşi yönetir.) sarayına uzanır ve buna ‘hayat ağacı’ da denir. Güneşin yeniden doğuşu, bu ağaç altında kutlanırdı.Eve getirilip koyulan akçamın altına, Tanrı güzel şeyler ve güzel bir yaşam verdi diye, Tanrı’ya hediyeler konulur. Dallarına da Tanrı’dan dilenecekler  için paçavra veya kurdela asılır.


4) Ağaç süsleme

Türklerde ağaç süsleme pek yoktur. Ağaç süslemeleri, 16. yy’da Almanya‘da başlayıp Fransa‘ya geçer; sonra da dünyaya yayılır. Son olarak, Haluk Tarcan’a göre de Aziz Saint PoulAnadolu’da Hristiyanlığı yaymak isteyince M.S 60 senelerinde bu kutlamalar ülkemize taşınmıştır.

Hayvanlar Zeki Midir Yoksa İçgüdüsel Mi Hareket Ederler?

Birçok insan bazı hayvanların çok zeki olduğunu savunur örneğin kargalar çok geniş bir hafızaya sahiptirler, bazı köpekler yol göstericidir bazıları ise tehlikeyi bile önceden hissetme yeteneğine sahiptir. Peki bunlar hayvanların zeki olduğunu mu gösterir?

Bu konunun en belirgin örneklerinden biri de “Clever Hans” yani zeki Hans olarak bilinen bir attır. Hans 20.yüzyılın başlarında Almanya’da yaşamış bir matematik öğretmeninin atıdır. Sahibi ata dört işlem öğrettiğini ve basit problemleri çözebildiğini söylemiştir. Sorunun cevabına göre at toynağını yere vurur ve kaç kez vurduysa cevap odur. Bu at için bir komisyon kurulmuş ve hiçbir hileye rastlanmamıştır. Fakat hayvanın zekası teorisini çürütecek bir detay vardır ki Hans yalnızca soruyu soran kişi doğru cevabı bilebiliyorsa soruyu doğru yanıtlıyordur, eğer karşıdaki kişi cevabı bilmiyorsa Hans doğru yanıt veremez.
Bu olayı daha detaylı inceleyen Pfungst adında bir fizyolog şunu saptamıştır; “Atın toynağını yere vurma sayısı doğru cevaba yaklaşınca soru soran kişinin gerginliği azalıyordur ve rahatlamaya başlıyordur. Hans bu şekilde bir takım sinyaller alıyor kısacası hissedebiliyordur.” Bu olay bir fenomen haline gelmiş ve “Hans etkisi” adını almıştır.

Kısaca her hayvanın doğasında farklı içgüdüsel yetenekler bulunur ve hissedebilirler. Bir rakun besinlerini yıkamadan tüketmez ya da bir güvercin yönünü bulmakta asla sıkıntı çekmez. Birçok bilim adamı bunun zekadan değil içgüdülerinden kaynaklandığını savunsa da karşıt görüşte olanların sayısı epey yüksektir ve hayvanların zekasını insanlara göre ölçmemek gerektiği düşünülür.
Dünyanın en zeki hayvanları adı altında onlarca liste görebilirsiniz fakat size eğitilmiş ve yeteneği geliştirilmiş hayvanlardan başka bir şey göstermeyeceklerdir. Bir kedi dışkısını sakladığında ona zeki demiyoruz, kediler doğası gereği dışkılarını saklarlar diyoruz bir de bu açıdan bakmak gerekiyor.
Kesinlikle çoğu zaman aa hayvanlar bunu da yapıyor! diyor ve şaşırıyoruz. Fakat insanın modern halini alması dahi yalnızca 50.000 yıl öncesine dayanıyor , yani insan da ondan önce çok zeki sayılmazmış. 

Karmin Nedir? Nerelerde Kullanılır? (Karmin Böceği)

Karmin Nedir?

Ömrümüzü devam ettirebilmemiz için, hem sağlıklı yaşam ortamı hazırlayabilmek hem de birçok hastalıktan uzak kalabilmemiz için daha bilinçli hareket etmek zorundayız. İşte bu sebeple günümüzde daha da hassasiyetle araştırmalar yapılmaktadır. Ve bizler de bu yazımızda; insanları daha bilinçli birer tüketici haline getirmek adına ve yapılan araştırmaların ışığında yeniden gündeme gelen karmini inceleyeceğiz.
Karmin, bilimsel adı E120 olan kırmızı renkli bir pigmenttir.“Dactylopius coccus” adı verilen, kaktüslerde parazit olarak hayatını devam ettiren bazı böcek türlerinden(bu böcekler, kendilerini diğer canlılardan koruyabilmek için salgı yaparlar ve karmini bu şekilde üretirler.) ve karminik asitten elde edilmektedir. Başta gıda sektörü olmak üzere; kozmetik,ilaç ve birçok sanayide karmin kullanılmaktadır. “Peki bu pigmentleri böceklerden nasıl elde ediyorlar?”sorunuzu duyar gibiyim.Öncelikle böcekler, toplanır.Ardından da öldürülürler.Öldürme şekilleri yer yer farklılık gösterebilirler.Ve sonra kurutulup, un haline getirilir. Bu işlemleri, yaklaşık 1 kilo karmin elde etmek için 160 bin böcek için yapmaktadırlar.

Karmin Yararlı mı? Zararlı mı?

Her ne kadar bilim dünyası çok fazla ilerlemiş olsa da hala insanları ikiye ayırıp, kesin sonuçlar ortaya çıkmasını engelleyebiliyor.Şimdi size iki farklı bilimsel bilgi vereceğiz ve sonucu siz değerli okurlarımıza bırakacağız.
Corinne Geuget adlı bir yazar, yazmış olduğu kitabında(Additifs Alimentaires) karminin tamamen zararlarını ele almıştır.İnsanlar üzerinde alerjik reaksiyonlara sebep olduğunu ispatlayan Michigan Üniversitesinden sonra, ispatlarına ispat katan Corinne’ nin yazdıkları insanları korkutmuştur.Astıma,uyku düzensizliğine ve egzamaya sebep olduğunu ileri sürmüştür.İnsan bedeninde meydana gelen mutasyonlarla ilgili araştırma yaptıklarını ve karşılarına yine karminin çıktığını söylemiştir.
Son zamanlarda yapılan değişik araştırmalar doğrultusunda ise; birçok bilimadamı karminin doğal bir renklendirici olduğunu savunmaktadır. Yapay bir madde olmadığı için çeşitli ürünlerde kullanılması gerektiğini bile söylemektedirler.Alerjik özelliği olsa da, başka zararının olmadığını ispatlamışlardır.

Nerelerde Kullanılır?

Karminin zararının çok az olduğu düşünüldüğü ve doğal bir renklendirici olduğu için bolca kullanılmaktadır. Kanserojen etkisi de olmadığı varsayıldığından oldukça tercih edilmektedir.Genellikle karmin, zararlı besinlerde kullanılsa da amaç, onları daha az zararlı hale getirmektir.
* Jelatin içeren neredeyse bütün besinler
* Dondurma,çikolata, pasta, kek
* Pamuk şeker ve elma şekeri yapımında,bisküvilerde
* Çeşitli soslar, hazır reçeller
* Kola ve gazoz gibi asitli içecekler
Ruj,allık, pudra,aydınlatıcı,el-yüz kremleri, yani kısacası kozmetik sektöründe
* Kıyafetlerde
* İnşaat boyalarında